Kanada açıklarında balıkçı Hallur Antoniussen, nadir görülen bir olayı kayda almayı başardı.
Nadir görülen siyah buz dağını kaydeden Hallur Antoniussen, Saputi adlı balıkçı teknesiyle mayıs ortasında avdaydı.
“ELMAS ŞEKLİNDE”
Görüntüleri sosyal medyada paylaşan Antoniussen, CBC Radyosu’na yaptığı açıklamada, “Daha önce kumsalda yuvarlanmış ve içine taş karışmış buz dağı görmüştüm. Ama bu tamamen farklıydı. Sadece tamamen siyah değil, neredeyse elmas şeklindeydi.” dedi.
SİYAH BUZ DAĞININ OLUŞUMU
Normal şartlarda buz dağlarının beyaz görünmesinin sebebi, içinde hapsolmuş hava kabarcıklarıdır. Bu kabarcıklar ışığı tüm dalga boylarında dağıtarak beyaz bir görüntü oluşturur.
Zamanla, buz sıkıştıkça içindeki hava kabarcıkları azalır ve buz cam gibi şeffaflaşır. Bu durumda kırmızı ışık emilirken mavi ışık daha fazla saçılır; böylece buz dağı mavimsi bir renge bürünür.
Ancak buz dağı oluşurken içine farklı maddeler de karışabilir. Örneğin demir oksit içeren buz dağları yeşil renkte görülür. Siyah veya koyu gri buz dağları ise genellikle buzun içerisine karışmış toprak, taş veya diğer koyu renkli malzemeler nedeniyle oluşur.
Antoniussen’in gözlemlediği siyah buz dağı ise bilinen bu tür örneklerden daha farklı bir görünüme sahip.
“BUZ OLDUKÇA YAŞLI”
Kanadalı glasyolog Lev Tarasov’a göre, bu tür bir buz dağı büyük olasılıkla bir buzuldan koparak denize düşmüş olabilir. Buzullar karaya doğru hareket ederken yer yüzeyini kazır ve topladığı kaya, toprak gibi malzemeleri bünyesine alır.
Tarasov, benzer şekilde siyah malzeme içeren küçük buz parçalarını Grönland’da da gözlemlediğini belirtiyor. Ancak Antoniussen’in kaydettiği buz dağındaki karışımın bu kadar homojen olması, buzun oldukça yaşlı olduğunu gösteriyor.
Tarasov’a göre bu tür bir buz dağı bin ila yüz bin yıl arasında bir yaşa sahip olabilir.
Bir diğer olasılık ise bu kararmanın büyük bir volkanik patlamadan yayılan kurum veya bir meteor çarpmasının etkisiyle oluşmuş olması.
Ancak bu buz dağının tam olarak nasıl oluştuğunu kesin olarak öğrenmek zor. Bilim insanları bu tür başka bir buz dağı daha bulup inceleme fırsatı elde edene kadar, bu doğa olayının gizemi büyük ölçüde korunacak gibi görünüyor.