İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, ülkesinin yargısıyla çatışmaya girdi

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, ülkenin yargı sistemiyle ilgili köklü değişiklikler yapma vaadiyle, eski siyasi müttefiki ve rehberi Silvio Berlusconi’nin izinden gidiyor.

Berlusconi, yargıyı kendi lehine değiştirmeye çalışırken, başarılı olamamıştı.

Ancak Meloni, geçmişteki yargı müdahalelerinden farklı bir yaklaşım benimseyerek, daha fazla reform yapmayı planlıyor.

BELUSCONİ’NİN İZİNDEN GİDİYOR

Berlusconi’nin, medya imparatorluğuyla bağlantılı olarak yargı ile birçok çatışma yaşamış olması, onun başlattığı yargı reformlarını ciddi engellerle karşı karşıya bırakmıştı.

Ancak Meloni, yargı bağımsızlığına yönelik olası müdahalesinde, Berlusconi’nin aksine, kişisel çıkarlar ve büyük dava süreçlerinden bağımsız olarak hareket edebilecek bir konumda bulunuyor.

Bu nedenle, Meloni’nin girişimleri, Berlusconi’den farklı bir etki yaratabilir.

MELONİ’DEN YARGI BAĞIMSIZLIĞI VAADİ

Meloni, geçtiğimiz yıl başlattığı yargı reformu çerçevesinde, yargıçlar ve savcılar arasındaki kariyer bağımlılığını ortadan kaldırmayı ve daha bağımsız bir yargı sistemi kurmayı vaat etti.

Ancak bu reformlar, yargı dünyasından büyük tepki topladı.

Yargıçlar, hükümetin yargı üzerindeki kontrolünü artırmaya çalıştığını öne sürerek, 27 Şubat’ta bir grev düzenleyeceklerini açıkladı.

İTALYA’NIN YENİ REFORM PLANI

Meloni, yargı reformuyla ilgili olarak, yargıçlar ve savcılar arasındaki kariyer yolunun ayrılmasının, yargıçları daha tarafsız ve bağımsız hale getireceğini savunuyor.

Bu öneriye destek veren Forza Italia partisi, bu reformun “tüm reformların reformu” olduğunu belirtti.

Meloni, “Bir hakemin maçta her iki takımdan birinin şehrinden olmaması gerektiği gibi, bir yargıcın da tarafsız ve bağımsız olması gerekir” dedi. Ancak yargı bu değişikliklerin yargı bağımsızlığını zayıflatacağını düşünüyor.

Yargının karşı duruşuna rağmen, Meloni hükümeti, yargıyı siyasete alet etmekle suçluyor ve geri adım atmayacağını belirtiyor. Bunun yanında, kamuoyu yoklamaları hükümetin bu sert duruşunu destekleyen birçok seçmen olduğunu gösteriyor.

YARGI SİSTEMİNİ İŞLEYİŞİ

İtalya’nın yargı sistemi, Avrupa’nın en yavaş işleyen sistemlerinden biri olarak biliniyor. 2022 verilerine göre, İtalya’daki sivil davalar Avrupa ortalamasının dört katı, ceza davaları ise üç buçuk katı daha uzun sürüyor.

Önceki hükümetler, yargının verimliliğini artırmaya çalıştıysa da, Berlusconi’nin hükümeti, daha çok savcıların yetkilerini kısıtlamaya yönelik bir politika izlemişti.

Bu süreçte, Berlusconi’nin kişisel dava süreçleri, yargıya müdahale girişimlerinin temel nedeniydi.

Berlusconi’nin başlattığı reformlar, onun yargı üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlasa da, yargıçlar ve savcılar arasındaki güçlü bağları koparmayı başaramadı. İtalya’daki yargı sisteminde, savcılar ve yargıçlar aynı kariyer yolunu izler ve aynı özerk kuruluş tarafından denetlenir, bu da hükümetin yargıya müdahale etmesini daha da zorlaştırır.

MELONİ’NİN REFORMU VE YARGININ TEPKİSİ

Meloni’nin hükümeti, yargının politikaya müdahale ettiğini ve yargıçların siyasetle iç içe olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.

Hükümet, yargının bazen kendi gücünü kullanarak hükümeti zor durumda bırakmaya çalıştığını düşünüyor. Bu tepkiler, reformların yalnızca İtalya’daki yargı sistemi değil, aynı zamanda iç politika üzerindeki etkisini de artıracağı bir döneme işaret ediyor.

Ayrıca, hükümetin mülteci politikalarına karşı da ciddi bir yargı direnci var. Hükümetin, mültecileri İtalya’dan Arnavutluk’a yönlendirme planı, mahkemeler tarafından üçüncü kez engellendi ve bu durum Meloni’nin planlarını belirsiz bir yasal boşluğa soktu.

HÜKÜMETİN HEDEFİ

Meloni, yargı reformu konusunda kararlı bir duruş sergiliyor ve kamuoyu yoklamalarından aldığı desteği arkasına alarak, karşısındaki engelleri aşmaya çalışıyor.

Yargı ile yaşanan bu gerginlik, önümüzdeki aylarda İtalya’nın iç siyasetinde önemli bir tartışma konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Meloni’nin bu reform girişimi, seçmenler tarafından olumlu karşılanabilir, ancak uzun vadede yargının bağımsızlığını nasıl etkileyeceği büyük bir soru işareti olarak kalacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir