Basra Körfezi’nin ağzında yer alan dar su yolu Hürmüz Boğazı, Orta Doğu’daki petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretimini Umman Denizi ve Hint Okyanusu üzerinden dünya pazarlarına bağlıyor.
Dünyada deniz yoluyla taşınan ham petrolün yaklaşık üçte birine ev sahipliği yapan bu stratejik geçit, başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Orta Doğu’daki üreticilerin ham petrol ve kondensat sevkiyatında kritik bir rol üstleniyor.
KRİTİK SEVKİYAT NOKTASI
Hürmüz Boğazı’ndan günlük yaklaşık 20 milyon varil petrol ve petrol ürünü taşınıyor.
Buradaki sevkiyatın önemli bölümü Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi Asya ülkelerine gidiyor. Ayrıca, küresel LNG ticaretinin yüzde 20’si de bu boğazdan geçiyor.
Şu ana kadar doğrudan bir saldırı ya da kapatma yaşanmasa da, tanker operatörlerinin Hürmüz Boğazı geçişlerine daha temkinli yaklaşması nedeniyle piyasada daha az gemi erişilebilir hale gelmeye başladı.
Bu kapsamda, Hürmüz Boğazı’na yönelik güvenlik endişeleri nedeniyle yakıt taşımanın riski ve maliyeti de giderek artıyor.
TÜRKİYE’DEN ÖNLEM
,AK Parti’nin Doğu ve Güneydoğu milletvekilleriyle bir araya gelen Şimşek, “Dünya petrolünün yüzde 25’i Hürmüz’den geçiyor. Şu anda küresel petrol fiyatları bizim tolere edebileceğimiz sınırda. Eğer bir sıkıntı olursa elimizdeki her türlü enstrümanı kullanırız” ifadelerini kullandı.
Hürmüz Boğazı’nın kapanmasının yalnızca Türkiye değil, tüm dünya için ekonomik bir tehdit olduğunu söyleyen Şimşek, “Petrol akışında yaşanacak bir sıkıntı, fiyatları yükseltir. Bu da Türkiye’de enflasyon ve kur üzerinde baskı yaratabilir. Ancak ekonomimizin etkilenmemesi için gereken tüm tedbirleri alırız” dedi.
KAPATMA RİSKİ DÜŞÜK
İsrail’in İran’a saldırısından bir gün önce 12 Haziran’da Hürmüz Boğazı’nı kullanan 58 tanker ve saldırı günü olan 13 Haziran’da 69 tanker bulunurken, bu rakam 15 Haziran’da 53’e düştü.
Hürmüz Boğazı’nda tanker sayısındaki düşüşün taşımacılık şirketlerinin temkinli davranmasından kaynaklandığı değerlendiriliyor. Bu tarihlerde Boğaz’daki kargo gemi sayısında ise büyük bir değişiklik bulunmuyor.
Veri analitik şirketi Kpler’in analizine göre, Hürmüz Boğazı’nın İran tarafından kapatılma riski oldukça düşük.
İran’ın, Körfez komşularıyla diplomatik ilişkileri ve petrolünün neredeyse yarısını Hürmüz Boğazı üzerinden ithal eden Çin’e olan ekonomik bağımlılığı nedeniyle, bu stratejik geçidi kapatması pek olası görünmüyor.